03.04.2020
KORONA VİRÜS’E KARŞI EN BÜYÜK VE UCUZ SİLAH; NEFES
Geçtiğimiz günlerde Çin'in Zhejiang Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından Kovid-19'un tedavisi ve önlenmesi ile ilgili bir kılavuz yayınlandı. Bu kılavuzda da, göğüs fizyoterapisi yer aldı. Zatürre, nefes darlığı, sekresyon (salgı) birikimi gibi ciddi problemlerde ilaç tedavisinin tek başına yeterli olmamasından dolayı, hastalar ve hasta adayları için fizyoterapinin kaçınılmaz hale geldi. İlaç tedavisi ile birlikte solunum egzersizlerinin yapılması ön plana çıktı. Koronavirüs özellikle akciğer kapasitesini çok sınırlandırıyor ve solunum kas kuvvetini de azaltıyor. Bu nedenle fizyoterapi her hastalıkta olduğu gibi koronavirüste de etkin olarak kullanılıyor.
Yaş ilerledikçe tüm vücut kasları zayıflar. Buna solunum kasları da dahildir. Bu sebeple yaşlılar bu virüs etkisine daha çabuk yakalanıp, daha zor atlatırlar…
Korona virüs vakalarında başlıca görülen solunum sıkıntıları Zatürre(Pnömoni), nefes darlığı ve sekresyonların(salgıların) boşaltılamaması. Yapılacak tüm egzersizler hastalık öncesinde, sırasında ve sonrasında bu şikayetlerin hafifletilmesi ve ortadan kaldırılmasına yardımcı olacaktır.
Solunum problemi olan bireylerde uygulanan solunum rehabilitasyonu solunum sıkıntısını azaltır. Kişinin yaşam kalitesine ciddi katkı sağlar. Solunum sıkıntısını azaltmaya yönelik yapılan egzersizler kişinin mümkün olduğunca rahat nefes almasını sağlayarak tüm hücrelerin, sistemlerin oksijenlenmesini artırır. Böylece vücudumuzdaki tüm sistemler optimal güç ve kapasitede çalışır. Hastalık geçirildi kurtulduk, akciğer kapasitesinin azaldığından bahsediliyor. Maalesef bazı hastalarda yaşlılarda akciğer kapasitesi azalıyor. Yine orada rehabilitasyonun devreye girmesi çok önemli. Hem hazırlık aşamasında hem hastalık döneminde hem hastalık sonrasında solunum egzersizlerini uygulamalıyız. Aslında pek çok çeşit solunum egzersizleri var. Solunum egzersizleri solunum sıkıntımızı azaltıyor. Sağlıklı insanlar bile tüm akciğer kapasitesini kullanmaz. Bu bize tüm akciğerleri havayla doldurmamızı sağlıyor. Solunum egzersizleri yoğun bakımdaki hastalarda da uygulanabilir ve oksijen satürasyonunun artmasında mutlaka faydası olacaktır.
Solunum egzersizlerini enfeksiyona hiç yakalanmayanlar ve evlerinde self izolasyonda olanlar, hastalıkla mücadele edenler ile hastalığı geçirdikten sonra taburcu olup evlerine dönen hastaların mutlaka yapması gerekir.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ VE SOLUNUM
Bağışıklık sisteminin bağlantılı olduğu iki önemli sistem mevcuttur. Sindirim Sistemi ve Solunum Sistemi…
İnsanı yabancı mikroorganizmaların istilasından koruyan, yaklaşık 2 trilyon askerden oluşmuş immün(bağışıklık) sistemi en çok yıpratan olgunun kronik stres olduğuna inanılır. Psikolojik ve fizyolojik stres faktörlerinin stres aksı ve sempatik sinir sistemi üzerinden immün yanıtı etkilediği ve birçok sağlık sorununun nedenleri arasında olduğu artık bilimsel olarak da kanıtlandı. Kontrollü solunum çalışmalarının, otonom sistemi düzenleyici ya da sempatik ve parasempatik sistemler arasındaki dengeleyici rolü ile stres yönetimi üzerine etkisi kanıtlanmış ve böylece immün sistem üzerine etkileri ile ilgili çalışmalar da ivme kazanmıştır. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda solunum teknikleriyle immün sistem yanıtının istemli olarak değişebileceği kanıtlandı.
Bağışıklık sisteminin bir diğer kardeşi; Lenf Sistemi. Lenf sisteminin en önemli komponenti Diyaframdır. Diyafram ise en önemli solunum organımız. Yani, yapacağımız egzersizlerle diyaframımızı doğru kullanacağız ve böylelikle lenf sistemini aktive ederek bağışıklık sistemimize katkıda bulunacağız.
NEFES EGZERSİZLERİ VE KORKU, PANİK
Nefes egzersizlerinin bir diğer avantajı bizlere psikolojik destek sağlaması. Evet, yanlış duymadınız. Yoga gibi bir çok meditasyon yöntemi ve bazı psikolojik tedavi yöntemlerinin temelini nefes oluşturur. Her türlü üzüntü, korku, endişe, acı ve zorlukların yarattığı stres, parasempatik sinir sistemini inhibe ettiği için kişiyi hızlı solunuma geçirir.
Kontrollü nefes çalışmalarının serebral hemodinamikleri, yani beyindeki kan akışını olumlu anlamda etkilediğini biliyoruz. Özellikle nefes tutma egzersizleri, karbondioksit seviyelerini arttırarak damar genişlemesine yol açar ve böylece beyindeki kanlanma artar. Bunun tam tersi de söz konusudur, yani hiperventilasyon sonucu kandaki karbondioksit seviyelerinin düşmesi damar daralmasına yol açarak beynin kan dolaşımını olumsuz anda etkiler. Kontrollü nefes egzersizleriyle, otonomik disfonksiyonun azalıp homeostatik mekanizmaların daha verimli çalışacağı “otonomik denge” durumunda beynin CEO’su konumundaki prefrontal korteks de daha sağlıklı çalışacağı için, yaratıcı düşünmeden öğrenmeye, doğru karar almaktan üretkenliğe, odaklanmadan gözlem yeteneğine bütün fonksiyonların gelişmesi de kaçınılmazdır. Ve en önemlisi stresin baskılanması… Virüs tehditi nedeniyle bir çok vatandaş evinde panikle oturmaktadır. Evde oturmanın verdiği psikolojik çöküntü ve “karantinadayım” düşüncesi salgından daha da tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır.
Aslında evde oturduğumuz yerden yapacağımız
birkaç egzersiz ile hem olası bir enfeksiyona karşı akciğer kapasitemizi geliştiriyoruz, hem bağışıklık sistemimizi geliştiriyoruz hem de psikolojimizi tazeliyoruz.
NEDİR BU EGZERSİZLER?
- Diyafram Aktivasyon Egzersizi
Sırt üstü yatar ve dizler bükük pozisyonda sol eliniz göbek deliğinizin üzerinde, sağ eliniz de göğüsünüzde olmak koşuluyla burunuzdan nefes alın ve burnunuzdan verin. Parmak uçları birbirinden birkaç santimetre ayrık olsun. Nefes alınca herhangi bir elinizin ya da her ikisinin yükseldiğini ve verince tam tersinin söz konusu olduğunu deneyimleyin.
Şimdi ise nefesinizi alırken 2/3ünü diyaframa(sol elinizin altına), 1/3ünü göğsünüze(sağ elinizin altına) göndermeye çalışın. Verirken de tam tersini aynı oranlarda gerçekleştirin.
Diyafram kasını güçlendirmek için ise aynı pozisyonda diyafram kasınızın üzerine nefesinizi engellemeyecek boyutta bir kitap veya ağırlık koyun ve bütün nefesi diyaframlarınıza doldurun.
- Zorlu Nefes Tekniği
Burnunuzdan büyük bir nefes alın. Ve nefesi ağızınızdan sanki bir camı buğulandırıyormuş gibi hızlıca (hhhahhh) sesi çıkararak verin. Bu tekniği en fazla iki defa uygulayın.
- Göğüs Ekspansiyonu
Otururken ellerinizi alt kaburganızın üzerine sağlı sollu yerleştirin. Büyük bir akciğer nefesi alın. (Göğüsünüzün şişmesini sağlayın.) Nefesinizi birkaç saniye tutup ağızınızdan verin.
- Öksürme Egzersizi
Burnunuzdan derin bir nefes alın. Nefesin birazını burnunuzdan verin ve ciğerlerinizde kalan son havayı öksürerek dışarı atın.